Yenilenebilir Enerjide Proje Yönetimi — Başarıya Etkisi — 1

R. Cemre Ucar
7 min readJan 25, 2023

“Şirketler belirledikleri hedeflerde gerçekçi olmak zorundadır.”

“İklim değişikliğini dahil eden geçişler yapılmalı, yeni modeller dahil edilmeli.”

“Şirketlerin başarısını finansal sonuclarla ilişkilendirmeleri — çevresel hedefler ve finansal hedefler uyumlu olmalı.”

“Sürdürülebilirlik, çevre, insan odaklılık en önemli kavramlar olarak ortaya çıkıyor.”

Mark R. Kramer

Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında proje yönetimi konusunda literatür araştırması yapıldığında, ilgili neredeyse hiç kaynak olmaması dikkatleri çekiyor. Bu sebeple konunun önemine değinmek için tüm bileşenleri içine alan “Yenilenebilir Enerjide Proje Yönetimi” yazı serisine başlıyorum.

Değişim, dönüşümün çok hızlı yaşandığı, yenilenebilir enerji sektöründe, 2019–2023 Strateji Planı’nın son evresine girildiği ve seçim gibi dış etkenlerin de öngörülebilirliği azalttığı ülke gündeminin yoğun olduğu şu günlerde, kurumlara düşen sorumlulukların giderek arttığına ve dolayısıyla mevcut durum analizinin ortaya konulmasının öneminin de aynı oranda arttığına tanık oluyoruz.

Türkiye’nin enerji sektörü güç kaynakları bakımından çeşitliliğe sahip ve yenilenebilir enerjinin Türkiye’de, özellikle kalkınma ve enerji arzı için en önemli sektörlerden biri olduğunu biliyoruz. Elektrik talebi geçtiğimiz yıllara göre hızla arttı, TEİAŞ’ın Aralık 2022 Kurulu Güç Raporu’na göre, 2022 yılı Aralık ayı sonu itibarıyla kurulu güç 103.809 MW’a yükselirken güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücü 9.425 MW’a ulaştı. Güneş enerjisindeki kurulu güç bir önceki aya göre 106 MW artış göstermiş oldu. 2022 yılında toplam 1610 MW GES kuruldu ve 2022 yılında 1329 MW RES işletmeye alındı [1]. %44’ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından, %32’sinin kömürden, %22’sinin doğal gazdan sağlandığını, yerli ve yenilenebilir kaynakların payının % 60’a çıktığı bildirilmişti [2]. Giriş yaptığımız 2023 yılı itibariyle sonlanacak olan, bakanlığın 2019–2023 Stratejik Planı’na [3] göre, başarılması beklenen hedefin %65 olduğunu da hatırlamak da fayda var.

Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanı’nda, Türkiye’de tüm yenilenebilir enerji türlerinin kurulu güçlerinin zamanla artış göstereceği ve 2030 yılında yenilenebilir enerji santralleri içinde en çok istihdam yaratacağı tahmin edilen enerji türünün hidrolik enerji, ikinci sırada güneş enerjisi ve üçüncü sırada ise rüzgar enerjisi olacağı öngörülmüştü [4].

Ayrıca biliyoruz ki Türkiye enerji ihtiyacını karşılamada, %74’lük bir ithalat bağımlılığına sahip. Enerji stratejisinin çok yönlü yapısı ve enerjide dışa bağımlılığı, bu alanda uluslararası ilişkileri ön plana çıkarmakta ve proje döngüsünde çoklu boyutsallığı arttırmaktadır. Buna göre, enerji stratejisinin ana hedeflerinden biri, enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergâhları ve kaynakları çeşitlendirmek. Türkiye ayrıca bölgesel ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmayı ve enerjide bölgesel bir ticaret merkezi olmayı hedefliyor.

Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) kısmına baktığımızda, teknolojik yolun tümünün değer zincirleri boyunca, pilot projelere yapılan yatırımlarda artış görülecektir. Buna gereksiz tüketimin kısılması ve sürekli artan tüketime dayalı bir sistemden uzaklaşma çabaları eşlik etmelidir [5].

Bu kadar fazla hedef, fırsat ve proje varken, sağlam metodolojilerle proje yolculuğuna çıkmak belki de en çok üstünde durulması gereken konulardan biri olmalı. Buna ek olarak, pek çok yenilenebilir enerji teknolojisinin hala gelişmekte olduğu göz önüne alındığında, öğrenme eğrisi etkileri ve devam eden teknolojik ilerlemeler, zaman içinde sermaye maliyetlerini azaltacaktır. Ancak, önde gelen proje yönetimi uygulamalarını benimsemek, iyileştirme yörüngesini hızlandırabilir, sonucunda hem sermayenin doğru yönetilmesini hem de bu alanda riskleri azaltabilir.

Nedir Proje Yönetim Metodolojisi?

Temel amacı, projelerde ekip lideri/çalışanı olarak görev alan kişilerin projelerde, kapsam, süre, maliyet ve kalite alanlarında hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenleri sistematik bir şekilde uygulmasını sağlamaktır. Kurumların temel sorunu olan koordinasyon ve entegrasyon konularını ele almaktadır.

PMI metodolojisinin temel amacı proje yönetimi uygulamasını tüm dünyada, organizasyonların proje yönetimini benimseyeceği, uygulayacağı şekilde ilerletmektir. PMI üyelerinin ve tüm proje yönetici ve uygulayıcılarının küresel ve yerel en iyi uygulamaları takip etmelerini ve proje yönetim konusunda üretilen kaynakları paylaşmalarını sağlamaktadır. Bununla ilgili PMBOK adında kılavuzlar yayınladılar. Proje Yönetimi Bilgi Kaynağı (PMBOK) Kılavuzu, 2021 [6], bir projenin başlatılması, planlanması, yürütülmesi, izlenmesi ve kontrol edilmesi ve kapatılması sırasında proje yönetiminin tam döngüsü için dikkate alınması gereken on bilgi alanı önerir;

  • Entegrasyon Yönetimi, Kapsam Yönetimi, Çizelge Yönetimi, Maliyet Yönetimi, Kalite Yönetimi, Kaynak Yönetimi, İletişim Yönetimi, Risk Yönetimi, Tedarik Yönetimi, ve Paydaş Yönetimi.

Diğer boyutlar, temel kaynaklardan üretilen bir projeyi yönetirken ortaya çıkan riskler ve belirsizliklerdir. Bu, kaynakların ve yukarıda da bahsettiğim belirsizliklerin, kültür ve öğrenme dahil olmak üzere örgütsel yetenekleri kapsayan çabalarla tanınması ve yönetilmesi gerekir.

Proje Yönetimi Standartlarının Projelerin Başarısına Etkisi

Proje yönetimi konusu yeni değildir fakat bir meslek olarak rüştünü henüz tam anlamıyla ispat edebildiğini düşünmüyorum. Birden fazla endüstride yapılan çeşitli araştırmalara bakıldığında, maliyet ve program aşımlarını tipik problemler olarak sıralayabiliriz. Bunların nedenleri arasında; mevzuat kaynaklı değişiklikler, gecikmeler, lisanslama zorlukları ve artan emtia fiyatları gibi daha az kontrol edilebilir faktörlerden sıklıkla bahsedilirken, proje yönetimi ve maliyet tahmini gibi kontrol edilebilir faktörlerin de önemli faktörler olduğu kabul edilmeye nihayet başlanmıştır. Bununla birlikte, temel nedenlerin genellikle hem daha yapısal hem de daha kontrol edilebilir olduğu yönünde olduğunu, yapılan araştırmalar göstermektedir [7]. Proje yönetimi standartlarının uygulanmasının, bu açıkta kalan sorunların çözümüne katkı sağlayıp şirketlerin daha maliyet etkin ve etkili proje yürütmesini sağladığına daha çok tanık olmaya başladık.

Şekil 1. 2023 Project Management Institute, Inc. [15]

Uygun bir proje yönetimi metodolojisinin kullanılması, proje yöneticisine ve proje ekibine çok sayıda avantaj ve fayda sağlar ve onlara projenin tamamlanması için doğru yolu gösterir. Yukarıda da kısaca değindiğim üzere, proje yönetim standartları özellikle, proje planlaması, risk yönetimi, kalite yönetimi, çalışanların eğitimi ve motivasyonu gibi konuları kapsar.

Proje planlama teknikleri projelerin öncelikle planlanması sonrasında uygulanmasında ve kontrolünde kullanılmaktadır. Planlama teknikleri proje yöneticilerine kolaylık sağlayarak oluşacak risklerin etkilerini tahmin ederek gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktadır. Proje planlama teknikleri kaynakların zaman ve maliyet unsurları açısından değerlendirilmesini sağlayarak proje kontrolüne yardımcı olur.

Biraz tarihinden de bahsedecek olursak, 1960'larda Dr. Martin Barnes, zamanında, bütçe dahilinde ve spesifikasyonlara göre olma fikrine atıfta bulunan demir üçgeni (üçlü kısıtlama olarak da adlandırılır (The triple constraints)) tanıttı. Üçlü kısıtlamalar, sürdürülebilir projeler ortaya çıkmaya başlayana ve diğer kısıtlamalar çevresel ve topluluk boyutları olarak ortaya çıkana kadar onlarca yıldır projenin başarısının göstergesiydi [8]. Üçlü P, demir üçgen veya üçlü kısıtlama maliyet, zaman ve kalite ile birlikte farklı bir projenin daha önce gerçekleştirilmeyen başarı boyutlarına dikkat çekti.

Disiplinli proje yönetimi, stratejik vizyonun ilk yatırımları yönlendirdiği ve değer ölçütlerinin oluşturulduğu portföy düzeyinde başlar. Tamamen uyumlu bir proje, program ve portföy yönetimi stratejisi, tüm organizasyonu kapsar, her seviyede proje yürütmeyi belirler ve yol boyunca her adımda değer sağlamayı amaçlar. Proje yönetimi aslında proje, program ve portföy yönetimi için kısa yoldur. Giderek daha fazla şirketin, kurumsal proje yönetimi uzmanlığı oluşturmak için zaman, para ve kaynak yatırımının karşılığını açıkça görmeye başladığını belirtebilirim: daha düşük maliyetler, daha yüksek verimlilik, daha iyi müşteri ve paydaş memnuniyeti ve daha fazla rekabet avantajı. Ekonomik gerileme ve küresel enflasyon sadece bu değeri yükseltti. 2009'da yayınlanan Economist İstihbarat Raporu’na göre, küresel yöneticilerin % 80'inin, proje yönetimine temel bir yetkinlik olarak sahip olmanın, durgunluk (resesyon) sırasında rekabetçi kalmalarına yardımcı olduğuna inandığını söylüyor [9]. Avustralya merkezli bir finansal hizmetler şirketi olan Suncorp-Metway Ltd.’de, PMP program direktörü olan Adrian McKnight. “İş çıktılarının teslimi, projelerin başarısıyla gerçekleştirilir ve özünde proje yönetimi stratejilerinin kurumsal başarıyı yönlendirme yolu budur” diyor. Dev bir uluslararası yönetim danışmanlık firması olan McKinsey & Co.’ya danışarak yapılan bir ankette, üst düzey yöneticilerin yaklaşık % 60'ının güçlü bir proje yönetimi disiplini oluşturmanın, geleceğe bakan şirketlerinin ilk üç önceliği olduğunu söyledi [10].

Proje yönetim çerçevelerine sonraki yazılarda daha ayrıntılı değinecek olsam da, bazı araştırmalara göre, geleneksel metodolojilerin (PMI, IPMA, APM, YUPMA) genel özelliklerinin; yatırım, askeri, imalat, revizyon gibi daha büyük ve daha karmaşık projelerde uygulanmasını daha uygun hale getirdiği görüldüğüne kısa da olsa değinmek istiyorum [11]. Öte yandan, bazı araştırmalar, çevik metodolojilerin genel özellikleri, bu metodolojilerin bilişim teknolojileri (BT) projelerinde ve ayrıca çeşitli çalışmalar, proje raporları tasarlamak gibi daha küçük ve daha az karmaşık projeler için daha uygun olduğu sonucuna varmıştır [12].

Bununla birlikte, proje yönetimi ve yenilenebilir enerji, nadiren bir çalışmaya veya bir çerçeveye entegre edilen iki konudur, ancak proje yönetimi, sürdürülebilirlik boyutlarının projelere entegrasyonu üzerinde olumlu bir etki aracı olabilir [13]. Proje yönetiminin sürdürülebilirlik ve YE rolünü fark eden birkaç çalışma olsa da; mevcut çalışmalar halen yetersizdir. Ek olarak, PMBOK, ICB, ISO21500:2012 ve Prince2 gibi çoğu büyük proje yönetimi çerçevesi, sürdürülebilirlik ve çevre konularını dikkate almamıştır [13]. Ayrıca, önceki çalışmaların çoğunun sürdürülebilir yönetim ve çevre yönetimini incelemeyi önemsediği, ancak çok azı proje yönetimi ve onun sürdürülebilir ve yeşil enerjideki büyük rolüne değindiği fark edilmiştir.

Gelelim sağlam çıktılara. Proje Yönetimi Standartları’nın, projelerin başarısına etkisini aşağıdaki özet örnekler ile sıralayabilirim;

  1. Rakamlarla Intel Örneği;
    Intel, BT PMO (Bilişim Teknoloji Proje Yönetim Ofisi) başlattığından beri, daha iyi proje yönetimi, daha kısa zaman dilimleri ve daha sağlam bir takip sistemi sayesinde bütçeler sabit kalırken, yayınlanan proje sayısını istikrarlı bir şekilde artırdı.
    2007: 402 proje,
    2008: 440 proje,
    2009: 454 proje başarıyla yayınlandı [9].
  2. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yürütülen bir araştırma, etkili proje yönetiminin yenilenebilir enerji projelerinin başarılı bir şekilde tamamlanması ve devreye alınmasında kilit bir faktör olduğunu ortaya çıkardı [5].
  3. Büyük ölçekli bir rüzgar santraline ilişkin bir örnek olay incelemesinde, net iletişim, risk yönetimi ve maliyet kontrolü gibi proje yönetimi en iyi uygulamalarının kullanılması, projenin zamanında ve bütçe dahilinde tamamlanmasını sağladı [7].
  4. Güneş enerjisi projelerinin gözden geçirilmesi, güçlü proje yönetimine sahip olanların, daha zayıf proje yönetimine sahip olanlara kıyasla daha yüksek düzeyde enerji üretimine ve maliyet tasarrufuna sahip olduğunu ortaya koydu [13].
  5. Yenilenebilir enerji proje geliştiricileri arasında yapılan bir anket, Proje Yönetim Bilgi Grubu (PMBOK) gibi proje yönetimi metodolojilerini kullananların, kullanmayanlara göre daha yüksek proje başarı oranlarına sahip olduğunu buldu [6].
  6. Yenilenebilir enerji proje yönetimi üzerine bir araştırma makalesi, etkili proje yönetiminin, yenilenebilir enerji projelerinin zamanında, bütçe dahilinde ve gerekli kalite standartlarında tamamlanmasını sağlamaya yardımcı olduğunu ortaya koydu [14].

Referanslar

  1. Yük Tevzi Dairesi Başkanlığı — Kurulu Güç Raporu, TEİAŞ (Aralık, 2022)
  2. https://www.petroturk.com/dogalgaz-haberleri/enerji-ve-tabii-kaynaklar-bakanliginin-2023-yili-butcesi-plan-ve-butce-komisyonunda
  3. ETKB 2019–2023 Stratejik Planı (2019).
  4. Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının 2030 Yılına Kadar Tahmini, Mustafa GÜLLÜ, (2019).
  5. World Energy Transitions Outlook IRENA, (2022).
  6. PMBOK Guide (2021).
  7. Cross-industry Project Management Practices (Kish Khemani, Neal Walters and Patrick Haischer, A.T. Kearney, (2011).
  8. Triangles, Tradeoffs and Success: A Critical Examination of Some Traditional Project Management Paradigms, Ramesh Vahidi, David Greenwood, (2009)
  9. The Value of Project Management, PMI (2009)
  10. McKinsey & Co., January 2010. Results based on a survey of 1,440 senior executives.
  11. Analysis of the Available Project Management Methodologies Petar Jovanovic, Ivana Beric, (2018).
  12. Hobbs, B., & Petit, Y., Agile Methods on Large Projects in Large Organizations. Project, (2017).
  13. The role of project management in the success of green building projects: Egypt as a case study, Heba Farouk Abdelkhalik and Hisham Hussein Azmy, (2015).
  14. Managing Sustainable Energy Projects: A Review on Success Factors, Rajeev Ranjan Pandey, Warangkana Jutidamrongphan, Saroj Gyawali, Md. Shahariar Chowdhury, (2022).
  15. 2023 Project Management Institute, Inc. Training Materials, (2023).

--

--